Sizi bir dakikalığına durup, yanıtlamanız için birkaç soruya davet ediyorum.
Dikkatinizi hangi sıklıkta kafanızdan uzaklaştırıp bedeninize getiriyorsunuz?
Ya da bunu hiç denediniz mi?
Sadece bedeninizde bir ağrı hissettiğinizde veya ayaklarınızın üzerine basamayacak kadar yorgun hissettiğinizde mi beden parçalarınızı fark ediyorsunuz?
Başınızın neden ağrıdığını merak edip, omuzlarınızın kulaklarınıza kadar yükselmiş olduğunu aniden fark ettiğiniz oldu mu?
• Peki şimdi durup bunu fark etmek nasıl gelir size?
• Omuzlarınızın yerine bakın bakalım neredeler şu an’ da?
Belki de kulaklara yaklaşmış omuzlarla sadece başınızın değil, boyun ve sırtınız da ağrıdığını hissettiniz gözlemleyince.
Bu gözlemi yapmamak, bedenle olan bağlantımızın zayıflamasına zamanla yok olmasına neden oluyor. Sadece beden bir arıza verirse, sözün özü hastalanırsak onunla bağlantı tekrar kuruyoruz.
Sonrasında düşünceler, sorular, araştırmalar, eleştiriler, kendine kızmalar, suçlamalar da devreye giriyor.
Sağlıklı beslenseydin, egzersiz yapsaydın, kendine zaman ayırsaydın vb. daha pek çok cümle eşlik edebilir zihnimizin içinde.
Bu bağlantı eksikliğinin nefes alıp verme şeklinizi, fiziksel ve duygusal olarak nasıl hissettiğinizi de etkilediğinden kısaca bahsedeyim.
Bütün gün masa başında ya da ayakta öne doğru kamburlaşmış şekilde çalışırken, ekrana bakarken sıkışmış bir diyaframla aldığınız nefesin sağlıklı olduğundan bahsedebilir miyiz?
HAYIR!
Sağlıklı bir akışta olmayan nefesle birlikte, bedensel ağrı, konsantrasyon sorununu da beraberinde gelir.
Böylece zihniniz meşgul olduğunda bedeninizi unutmanızdan doğal bir sonuç ortaya çıkmıyor.
Acıkmak, susamak, mola vermek, tuvalete gitmek gibi bedensel ihtiyaçları bile ertelemek beden bağlantısını koparmaya başlıyor.
Zihin meşgul, beden unutulmaya yüz tutmuş üzerinde çalıştığınız işten nasıl bir performans bekleyebilirsiniz?
Odaklanmanız zayıfsa ve düşünceleriniz daldan dala atlayan maymunlar gibi etrafta zıplıyorlarsa zihninizin durup da bedeninizin nasıl olduğunu sorması pek mümkün değildir.
Mesele şu ki, dikkatimizi zihinden bedene çekmemiz aslında bizim için son derece önemli ve sağlıklıdır.
Ancak bir yerimiz ağrımadıkça bunu nadiren yaparız, ağrı ortaya çıktığında da çoğu zaman onu daha da zorlaştıran olumsuz düşünce döngüsü ile uğraşmak zorunda kalırız.
Dikkati bedeninizde tutmayı öğrenerek yaptığınız şey ne olursa olsun (yerken, koşarken, müşteriyle konuşurken, bulaşık yıkarken, arkadaşını dinlerken, film izlerken, araba kullanırken) daha fazla odaklanarak kendi performansınızı ortaya çıkarabilir ve tam anlamıyla şimdiki an ’da mevcut olabilirsiniz.
Unutmayın ki;
Siz ona öncelik vermediğiniz sürece hiçbir şey önceliğiniz olamaz.
Bağlantınızın farkında olduğunuz sağlıklı bir yaşama…
Lale YILMAZ
15.11.2022
Beden bağlantısı kurabilmenizin ilk adımı durmak ve dikkatini bedene yönlendirmektir. Bunun için size ekteki ses kaydıyla bedeninizle tanışmaya başlamanızı öneririm. Başlangıçta sessiz ve kendinizle kalabileceğiniz bir ortamda beden tarama egzersizini uygulamanızı öneririm. Bağlantınız geliştikçe her yerde içinizden hızlıca tekrar ederek yapabilirsin.
